Günümüzde profesyonel yaşamdaki liderlerin yüksek düzeyde zekâ becerilerine sahip olması gerektiği tartışmasız kabul görmektedir. Günümüz
havacılığında da en basit modellerinden en karmaşık modellerine kadar bütün hava araçlarında çalışan pilotlar ve mürettebat çeşitli seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler. Çünkü gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır.
havacılığında da en basit modellerinden en karmaşık modellerine kadar bütün hava araçlarında çalışan pilotlar ve mürettebat çeşitli seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler. Çünkü gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır.
Pilotları ve mürettebatı genel olarak değerlendirmek gerekirse şunlar söylenilebilir;
Bir pilot ile tanıştığınızda genelde özgüveni yüksek kimseleri tanıma fırsatını bulursunuz. Çünkü zor olanı başaran ve birçok engeli aşarak eğitimler alan bu insanlar için bundan doğal bir şey yoktur. Fakat bu özgüvenin zaman zaman aşırı olabileceğini de görmek mümkündür.
Kaptan pilot veya yardımcı pilot olarak görevlendirilen kişiler sakin, soğukkanlı, kendinden emin tutumları ile dikkat çekerler.
Pilotlar genelde işini bilinçli olarak seçmiştir işini severek ve isteyerek yapar. Bu nedenle genel olarak işlerinde motivasyonu yüksektir. Pilotlar tüm mürettebatını iyi tanırlar bu da işini yaparken iletişim eksikliğinin neredeyse olmayacağı anlamına gelir ki uçuş emniyeti açısından çok önemli bir konudur.
Pilotlar ilişki yönetimi ve sosyal yetenekleri sayesinde birlikte çalıştıkları insanları başarı için motive edebilecek, onları yönetmede ve ikna etmede başarılı olabilecek bir yapıya sahiptir. Uçucu personelin hem normal zamanda hem de acil durumlarda, açık ve ikna edici bir şekilde iletişim kurabilme yeteneği belirgin özellikleridir.
Pilotlar ve uçuş ekipleri ise eğitimlerinin hemen her safhasında ekip olarak eğitilirler. Bu da onların daha baştan itibaren ekip ilişkileri yönetebilme becerilerinin artmasına sebep olur. Günümüz havacılık ortamı, uçuş ekiplerinin bilişsel, duygusal ve bedensel gücünü bir bütün olarak daha yoğun ve daha etkin kullanmayı gerektirmekte ve bu bağlamda duygusal zekânın önemi her geçen gün artmaktadır.
Pilotlar duygusal zekâsı yüksek, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın, daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve çevrelerinde daha çok sevilen kişiler olurlar. Çatışmalardan uzak durabilir ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı davranırlar.
Aslında, havacılığa ilgi duyan insanlar belirgin lider özellikler taşıyan ve bağımsız karakterde insanlardır. Bağımsız çalışmayı seven özgür kişilikleri vardır.
Fakat çok pilotlu ve en az birkaç mürettebatla uçurulan hava araçlarını ve yüzlerce yolcuyu uçururlarken tam bir takım çalışmasına girerler.
Havacılıkta hiçbir uçuş sadece hava aracının içindeki uçuş ekibi ile gerçekleştirilmez. Hava aracının bakımını yapan teknisyenler, meydan ve hangar hizmetlerini yürütenler, hava aracının emniyetle muhafazasından sorumlu personel, uçuş mühendis veya makinistleri, seyrüseferciler, pilotlar, yer, harekât, dispeç, kule, radar operatörleri gibi bir dizi insanlar koordineli çalışarak uçuşun gerçekleştirilmesini sağlarlar. Fakat genel tanımı ile uçuş ekibi hava aracı içindeki kaptan, yardımcı pilot, uçuş mühendisi ve kabin görevlisinden oluşur. Hava aracının büyüklüğüne, teknolojisine, askeri veya sivil oluşuna ve havacılık kural ve kaidelerine göre bu ekipte küçük farklılıklar olabilmektedir.
Pilotlar için kokpit de bir çeşit iş yeridir, ofistir, fabrikadır ve hatta bir makinedir diyebiliriz. Bu sayılanlardan her birinde olduğu gibi düzenli ve sağlıklı bir işleyişe, kriz zamanlarında iyi yönetilmeye, çalışanların sosyal ihtiyaçlarını tatmin edecek bir motivasyon havasına ihtiyacı vardır. Bunu sağlayacak olan ise başta kaptan pilot (sorumlu) olmak üzere uçuş ekibinin tamamı yani çalışanlardır. Kaptan pilotu yönetici müdür, diğerlerini de ofis elemanları olarak düşünebilirsiniz.
Genel olarak kaptan pilot, uçuşun tamamının emniyetle yapılmasından, hava aracı içindeki her hareketten sorumlu, tüm uçuş ekibi ve hatta yolcular üzerinde yetki ve sorumluluğa sahip kimsedir. Yardımcı pilotla ve ekibin kalanıyla koordineli olarak çalışarak kokpiti dolayısıyla hava aracını yönetir. Gerektiğinde gerektiği kadar işi yardımcı pilota devreder. Yapacağı her hareket ulusal ve uluslararası havacılık kuralları, hava aracının kullanım kitapları ile büyük ölçüde belirlenmiştir. Her şeye rağmen meydana gelebilecek sıra dışı olaylarda en uygun şekilde hareket etmesi beklenir. Yardımcı pilot ise her zaman kaptanın görevlerini yapabilecek özelliklerde olup kıdem ve sorumluluk açısından kaptandan sonra gelir. Kaptan pilot için geçerli kurallara o da uymak zorundadır. Kaptan pilotun en büyük yardımcısı ve işbirlikçisidir.
Uçuş mühendisi, seyrüseferci, kabin memuru, hostes, uçuş teknisyeni olarak bilinen uçuş ekibi elemanları da belirlenmiş kurallar çerçevesinde kabindeki iş yükünü azaltmak için verilen görevleri yapmaktadırlar.
Pilotlar ve uçuş ekibi zaten belirli eğitim seviyesinde dolayısı ile yeterli bir zeka seviyesinde olmalıdır. Belirli uçuş eğitim kurslarına, sağlık muayeneleri, psiko-motor testleri ve uzun bir elemeli uçuş eğitiminden geçerek devam edebilirler.
Uçuş eğitim kursları ise, her gün aşılması gereken yeni hedefler, 90–100 puan alınması gereken dersler ve mutlaka kazanılması gereken kabiliyetlerle dünyanın her tarafında zor olarak kabul edilen uzun ve ayrıntılı kurslardır. Bunların hepsi uluslar arası kurallarla belirlenmiştir. Hatta askeri mürettebat daha zor ve karmaşık koşullar için daha fazla eğitimden geçmek zorundadır.
Uçuş hadisesinin doğasında tehlike vardır. Bu yüzden uçmak tehlikeli mi sorusuna pek de beklediğiniz cevabı vermezler çünkü bunu kabul etmişlerdir.
Uçuşta her şey yolunda giderken bile durumsal dikkatle muhtemel tehlikeleri önceden fark etmek hatta sezinlemek gerekir. Pilotların bu gibi durumlara karşı öngörüşleri isabetlidir.
Hava aracını meydana gelecek bir arızada yolun kenarına çekip tamirci çağıramazsınız. Hava aracını en uygun şekilde sevk ve idare ile mümkün olan en emniyetli şekilde yere indirmek uçuş ekibinin sorumluluğundadır. Bu sırada büyük bir ihtimalle, çok bol zaman da olmayacaktır. Tüm bu koşullar altında tam bir kriz yönetimi gerekir. Soğukkanlılık, kendine güven, ekibin birbirini iyi tanıması ve güvenmesi fakat yine de kontrol etmesi gerekir. Pilotlar da bu özelliklerinden dolayı seçilmişlerdir.
Kabin içindeki iş yükü arttığında sürekli ve kaliteli bir iletişim, strese dayanıklılık her uçuş ekibinin ihtiyacı olan kabiliyetlerdir. Pilotların takım çalışmasına yatkın, sorumluluk sahibi ve güvenilen kişiler olduklarını, problemli durumlarla veya değişen koşullarla esnek, etkin ve gerçekçi bir şekilde başa çıkabilen kişiler olduklarını, stresli durumlara dayanabilen, ani tepkiler vermeyen, sakin kişiler olduklarını, yaşamdan zevk alan, mutlu ve iyimser kişiler oldukları görülmektedir.
Uçuş ekipleri de kokpit içinde bir organizasyon gibi çalışmaktadırlar. Uçuş ekiplerinin yaptıkları hatalar sadece kar-zararla değil aynı zamanda ölüm-kalımla sonuçlanabilmektedir. Bu yüzden pilotların ve mürettebatın tam bir ruh ve beden sağlığına ihtiyacı vardır. Akıllarında veya vücutlarında hiçbir problem olmadan uçuşa gelebilmeleri için genelde yüksek ücretlerle çalıştırılırlar. Çünkü hata durumunda havayolu şirketinin prestiji, sigorta şirketleri karşısındaki durumu ve yüzlerce yolcunun zararı çok pahalıya malolacaktır.
Pilotlar güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır bu yüzden zayıf yönlerini devamlı geliştiren, ders çıkaran, sürekli öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık insanlardır. Kendileriyle barışıktır, hatta dalga da geçebilirler.
Pilotlar belirsizlik ve baskı altında bile kararlı ve tutarlıdır. Zaten onlardan uçuşun dolayısı ile yolcuların ve mürettebatın ve hatta yerdeki masum insanların emniyeti için, kendini denetleyebilen, anlık duygusal tepkilerini ve moral bozucu duygularını yönetebilen insanlar olmaları beklenir. Zorlayıcı anlarda bile kendini kaybetmemeli, olumlu bakış açısını korumalı ve sarsılmamalıdırlar. Baskı altında da berrak düşünmeli ve odak noktasını yitirmemelidirler. İşlerinde dikkatli ve düzenli olmalı, aynı anda birkaç görevi, değişen öncelikleri ve hızlı değişimi yumuşak bir biçimde ele alabilmeli, tepkilerini ve taktiklerini değişen koşullara uydurmalıdırlar.
Pilotlar genelde sonuç odaklıdır; hedef ve standartlarını tutturmak için çaba gösterir. Belirsizlikleri azaltmak için bilgi toplar ve daha iyisini yapmanın yollarını bulurlar. Performansını geliştirmeyi öğrenirler. İşine bağlı uçucular; uçuş emniyeti için, bireysel ve ekip adına kolaylıkla özveride bulunabilir. Temel hedefe odaklanmayı anlamlı bulurlar.
İnisiyatif sahibi olurlar; Yapması gerekenden ya da kendisinden beklenenden fazlasını yapar. Gerektiğinde, uçuşun emniyetle icrası için kural ve talimatları aşmayı, esnetmeyi ya da daraltmayı bilir.
Pilotlar genelde İyi ilişkileri olan yaygın ve samimi ilişkiler kuran ve sürdüren insanlardır. Karşılıklı yarar sağlayabilecek ilişkiler kurmaya çalışır. Duygusal bağlar kurar ve başkalarını da dâhil eder. İş arkadaşlarıyla kişisel ilişkiler kurar ve sürdürür.
Kanımca uçucu bireyler daha seçim aşamasında duygusal zekâ açısından da değerlendirilmeli ve takip edilmelidir. Gözlemlerim mevcut uçuş ekiplerinde zaten orta ve yüksek düzeyde duygusal zekâya sahip bireylerin bulunduğunu göstermektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder