Tam da Kış Olimpiyatları’nın açılış günü, uzun süredir yaşanmayan bir uçak kaçırma krizine sahne oldu. Bu operasyon nasıl çözüldü?
Pegasus Havayolları’nda standart bir uçuş günü yaşanıyordu. İstanbul’dan kalkan Boeing 737-800 uçağının Kaptan Pilotu İlyas Karagülle ve İkinci Pilot Yavuz Çuğun, Kharkov’a gidecek, buradan da yolcularını alıp geri dönecekti.
Kabin ekibi ise dört kişiden oluşuyordu. Kabin Amiri Didar Tunç, Gizem Arslan, Oğuzhan Aktaş ve Seda Karakaş…
Ne olduysa dönüş yolunda yaşandı… Bir Ukraynalı yolcu önce ayağa kalktı, kokpite gitmek istedi. Sonra da ‘Çantamda bomba var, uçağı Soçi’ye götürün’ demeye başladı…
KRİZ NASIL YÖNETİLDİ?
Kriz yönetimi, Kabin Amiri Didar Tunç tarafından hemen başlatıldı. Havacılıkta bu tür olaylarda korsanla ne tartışmaya girilir ne de müdahale edilir. Dedikleri yapılır ve müdahale profesyonellere bırakılır. Didar Tunç da böyle yaptı. Her aşamada aynı zamanda TALPA İkinci Başkanı olan Kaptan Pilot İlyas Karagülle ve İkinci Pilot Yavuz Çuğun’u bilgilendirdi.
Önce uçağın Soçi yerine İstanbul’a inmesi sağlandı. Kuşkusuz Soçi’ye yapılacak uçuşun sonu beklenmedik bitebilirdi. Pilotlar doğru bir tercihle İstanbul’u seçtiler. Havalimanı hazırlandı ve Boeing 737-800 Sabiha Gökçen’e ulaştı…
Sonrasında ise üç buçuk saatlik bir maraton başladı. Pilotlar kilitli kokpit kapısının arkasında otururken hiç irtibatı kaybetmeden kabini de hostes ve hostların yardımıyla yönettiler.
Hava korsanı kadar kabin memurların ilgilenmesi gereken uçakta 109 yolcu daha vardı.
Uçak yerdeyken görüşmeler başladı. Bu sırada kabin ekipleri gözlemlerini emniyet güçlerine başarıyla aktardı. Doğru tahlillerin yapılması sağlandı…
Korsanın dikkati dağıldığı bir anda fiziksel müdahale ile olay sona erdi…
Bir kriz doğru eğitim almış, doğru kararlar veren bir ekiple yönetilmiş, kimsenin burnu kanamadan tamamlanmıştı…
Özgür Havacı
Havacılık Meraklısı...
0 yorum:
Yorum Gönder